Reklamlar

29 Ocak 2014 Çarşamba

Ferrari F14 T - Teknik Analiz



Scuderia Ferrari'nin ismini Tifosiler'in oyları ile belirlediği ve 25 Ocak Cumartesi günü Maranello'da lansmanını yaptığı F14 T'nin teknik analizi.



En çarpıcı değişiklik kesinlikle her araçta olduğu gibi yeni kurallar çerçevesinde yapılan ön burun, F14 T'nin de en belirgin özelliği düşük burun konisi. Ferrari geçen sene aracında diğer araçlara göre daha yüksek hatta en yüksek burun konisine sahipti, bu nedenle İtalyan takım için yeni bir tasarımla gelmekninbüyük bir adım olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü mümkün olduğunca yüksekliği korumayı tercih edebilirlerdi.

Diğer takımların aksine Ferrari takımı burunun içinde geniş ama ince ölçülü bir kesitin bulunduğu tasarımı seçti.

Bu burun yakınlığı da ön kanadın kendisi ile bir venturi yaratıyor, ( Venturi, karbüratör hava boğazındaki daraltılmış kısımdır. Havanın hızını arttırarak vakum etkisi meydana getirir ve havanın içine benzin karışmasını sağlar. ) böylece burun konisi altındaki hava akımını hızlandırıyor. Bu basıncı azaltacaktır ve downforce ( yere basma kuvveti ) üretecektir. Bu etki aynı zamanda yüksek basınç alanlarından burunun altına hava akışı olmasına neden olacaktır ki hala takımların araçların tabanına doğru mümkün olduğunca hava almayı hedeflediğini düşünürsek bu gayet yararlı olacaktır. Burun üst tarafının yuvarlaklaştırılmış kenarları gösteriyor ki Ferrari kesinlikle bunun başarılı olması için çok çalışmış.

Burnun arka tarafında yer alan kamera ayakları ile de önden gelen hava akımının aracın yanlarına dağılmasına yardımcı olması amaçlanıyor.

F14 T'nin lansman versiyonu ön kanadı ise oldukça basit bir tasarım ve 2013'den kopyalanmış olduğu görünüyor. En yakın zamanda, hatta Jerez testleri sırasında büyük ihtimalle farklı bir ön kanat tasarımı göreceğiz.

Araç altındaki hava akışını optimize etmek için Ferrari yüksek monokok gövdeyi korudu ve sadece ön tarafta, kuralları karşılamak için, burun aşağı doğru hafifçe incelmekte ve sökülebilir burun konisi olması için düzgün ve pürüzsüz. Bu tasarım Ferrari'nin ön pull rod süspansiyonunu koruyabilmesini sağladı. Aslında takımın ön süspansiyon için çok fazla modifikasyon yapma konusunda dikkatli davrandığını söyleyebiliriz, lades kemiği geometrisinin hala çok aynı olması bunu açıkça gösteriyor. Bu yapıyı büyük ölçüde değişmeden bırakmak takıma bir avantaj sağlayacaktır.

Aracın  arka tarafına doğru elbette tüm bileşenleri barındırmak ve yeterli soğutma sağlamak için biraz geniş sidepodlar gerektiren yeni güç ünitesi olması gerekiyor ancak Ferrari'nin aracına bakarsak beklenenlerin aksine tüm araç üzerindeki soğutma girişleri küçük ve az sayıda. Örneğin sidepod girişleri daha büyük olması beklenirken, F138 ile karşılaştırıldığında turboyu besleyen hava kutusu şuan biraz daha küçük ve daha az yuvarlak hale getirilmiş. F138'in roll hoopunun hemen arkasında bulunan ve vites kutusu yağını soğutmak için kullanılan ikinci giriş lansmanı yapılan F14 T'nin üzerinde yer almıyor olsa bile aracın piste çıktığında bu durumu koruyup korumayacağı hala kesin değil. Yeni araçta hava kutusunun üzerinde biraz daha aşağıda iki küçük giriş bulunuyor. Bunların bir önceki versiyondan daha fazla hava toplaması olası görünmüyor, ancak bu arka kanattan hava çıkışı olmaması avantajını sağlıyor.

Araç üzerinde böyle küçük soğutma delikleri görmek çok ilginç, Ferrari kesinlikle yeni motorları için bunun üzerinde çok zaman harcamış olmalı ancak bu yapılandırmanın pistte ne kadar mümkün ve doğru çalışacağını hep birlikte göreceğiz.

Aracın yan tarafına bakarsak Ferrari mevcut radyatör tasarımından kurtulmuş olduğu görülüyor, yeni tasarımda radyatör sidepodun iç kısmında öne doğru eğiliyor. Ferrari 2013’te seçtiği opsiyon ile daha keskin kola şişesi şeklini seçerek aracın tabanının yere yaklaşmasını sağlamıştı. Bu yıl ise bu sidepodun en yüksek noktasının daha ileride olduğu açıkça görülüyor ve sidepodun üst kısmına daha kademeli bir eğim sağlıyor.

Aracın arka tarafına doğru alt kesik hala mevcut ancak F138'de mümkün olduğu kadar kademeli değil. Bunun yerine sidepodların yapısında alt tabana doğru keskin bir bükülme bulunmakta. Bu rüzgar tünelinde ne kadar iyi test edilmiş olsa da oldukça keskin görünüyor ve yüksek hızlarda akış ayrılmalarına neden olabilir.

İki eğimli arka kanat dikmeleri arasında konumlandırılan tek egzos, egzos akışını sağlarken aynı zamanda arka kanada da destek oluyor. Arka taraftaki sidepodlar dar olsa bile takım arka tekerlekler arasındaki sıcak hava çıkışlarının geniş bir alana dağılması yaklaşımını koruyor.

Bunun yanında arka kanadın kenarlarında geçen seneye göre daha fazla yarık olduğu görülüyor. Arka süspansiyon ise F138'de mevcut olan ile çok benzer, bu yüzden aracın ön kanadı ve arka kısmında değişiklikler yapılması muhtemel.

F14 T’de performans için sidepodların öneminin fazla olduğu ve yanı sıra da ağırlıktan kazanılarak buna katkıda bulunulması hedeflenmiş. Bakalım Ferrari’nin avantajlı göründüğü bu noktalar piste nasıl yansıyacak…